16 Ağustos 2013 Cuma
yarım yarım.
...O geceyi, her gece düşünürüm. O da bilir bunu. Arada yattığı yerden
bana o geceyi anlatır. Neden kalkıp benimle geldiğini anlatır. Sonra
annesini anlatır. Mahir zaten her gece annesini anlatır. Bugünlerde
biraz daha iyi Mahir, arada gülüyor. Pencere pervazındaki kuşları
izliyor çoğunlukla. Odaya girdiğimde işaret parmağını dudağına
götürüyor, “şşş” diyor “korkup kaçmasınlar”. Sabah ben uyanmadan ekmek
almaya gidiyor. Çayı demliyor. Perşembeleri pazara gidiyor. Naneler
almış. Onları kurutuyor. Annesiyle konuşuyor kuruturken. Az çalışıyor
Mahir, yaptığı hiçbir işi sevmemiş zaten. Hala da sevmez. Kirayı bazen o
ödüyor. Bazen ben. Bazen ikimiz de ödemiyoruz. Bazen paramız çok
oluyor, o zaman ya rakı alıyor ya şarap. Şarap içersek “Lucy” diyor
bana, gülüşüyoruz. Sonra yanımda uyuyor. Şaraptan mıdır nedir, bazen
karanlıktan çok korkuyor Mahir...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)